ELCAB KABLO
Elcab Kablo Profil Sanayi Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Tıskaoğlu:
“Dünden bugüne 52 farklı ulusal kanalda
‘Eve Dönüş’ün önemini ve Türkiye’nin kurtuluş reçetesi olduğunu vurguladık”
Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal afeti olan bu depremlerde yitirdiğimiz canlar için yas tutarken ve yaşadığı şehri, iş imkânlarını, evini, barkını, ailesini yitiren depremzedeler için çalışmalar yürütürken, bir sonraki aşama olarak üzerinde düşünmemiz gereken konu, depremin getirdiği ekonomik yıkım ve bu yıkımla nasıl başa çıkılacağıdır. Özellikle Türkiye ekonomisinin takribi olarak yarısını oluşturan İstanbul’da olası bir deprem beklenirken. Depremler genel maliyetleri üzerinde bir öngörü yapmamız gerekirse bu maliyetleri ilki hasar gören binaların, şehirlerin yeniden inşasının getireceği maliyet, ikincisi ise depremlerde kaybolan üretim kapasitesinin getireceği maliyet olmak üzere iki kaleme ayırabileceğimizi söyleyebilirim. Şüphesiz, çok ağır bir doğa felaketi olan bu depremlerden etkilenen bölgelerin yeniden ayağa kalkmasının yolu bu kentlerde üretimin yeniden başlamasından geçmektedir. Devlet, millet el ele hep birlikte ayağa kalkacağız.
Toplumun her kesimini derinden etkileyen ve büyük bir yara bırakan bu elzem durum, muhtemel İstanbul depremiyle alakalı olarak almamız gereken önlemleri bizlere yeniden hatırlatmış bulunmaktadır. Ticaret Bakanlığının 2022 yılına ait ticaret verilerine göre Türkiye ihracat rakamı otomotiv, kimyevi madde, hazır giyim, çelik ve elektrik-elektronik ürün grupları başta olmak üzere 254,2 milyar USD olarak kaydedilmiştir. Bunun 99,4 milyar USD’lik kısmı, bir diğer ifade ile %43’lük bir oranı 16 milyonu aşkın nüfusu ile Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’a ait olup bu şehirde bir depremin olması ülke ekonomisinin nabzının durmasına sebep olacaktır. Bu nedenle ekonominin belli başlı illerde sıkışması yerine Anadolu'ya yayılması ile sanayici ve yatırımcıların Anadolu’ya dönüşü son derece esasidir.
Bizler, Başkanı olduğum Zonguldak Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ZONSİAD) olarak sadece bölgesel değil ulusal anlamda da ses getirerek örnek teşkil eden, sanayileşen kentlerin iş gücü açığını kapatmak amacıyla uzun yıllardır büyük kentlere yönelik gerçekleşen göç hareketini tersine çevirerek her şehrin ekonomik ve sosyal anlamda gelişim sağlaması gayesiyle, özellikle deprem, sel gibi doğal afetlerde üretim, iş kolu ve sanayinin İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yoğunlaşmasının ne denli riskli olduğunu tahayyül ederek, büyük şehirlerdeki yoğunluğun önlenmesi ve kırsal bölgelerde üretim yapılmasına olanak sunulması amacıyla tüm şehirlerimiz kendi kendine yetebilir hale gelsin, ulusal üretimimiz uluslararası arenada yükselişe geçsin hedefiyle “Eve Dönüş Projesi”ni başlatmıştık. Ekonominin belli başlı illerde sıkışması yerine Anadolu'ya yayılması ile sanayici ve yatırımcıların Anadolu’ya dönüşü kapsamında önem arz eden projemiz, 52 farklı kanalda yayınlanarak gündem olmuş, 3 yıl önce doğal afetler konusunda sanayicilere yapmış olduğum çağrı ve milletimizi derinden sarsan 11 ili etkileyen deprem afeti sonucunda yaşanılan son üzücü felaket, projemizin ne kadar kıymetli olduğunu gözler önüne sererek, eve dönüşün önemini ortaya çıkartmıştır. Bu bağlamda “Eve Dönüş Projesi” Türkiye’nin kurtuluş reçetesi olup 3 yıldır ifade ettiğimiz bu önemli detayı İstanbul’daki sivil toplum kuruluşları ve oda başkanları henüz dile getirmeye başlamıştır. Bir sonraki olası bir büyük depreme hazır bir Türkiye için yoğun bir mücadele gerekmekte olup bu bağlamda projemizin desteklenmesi ve devletimizin Anadolu’da bu konu özelinde teşvikler sunup kırsal bölgelerde özel sanayi alanları kurulmasını sağlaması suretiyle istihdam sahalarının oluşturarak tersine göçün gerçekleşip İstanbul’daki nüfus ve sanayi yoğunluğunun Türkiye geneline yayılması ve bu suretle ana merkeze bağlı, riskin tek bir noktada toplandığı mevcut yapıdan çıkılması en büyük temennimizdir.